Dakota, Madrid’in gece karanlığında sapkın arzularla yanıp tutuşurken, daracık odanın içindeki elektrik gibi hissedilen gerilimi üzerimde hissediyordu. O an, çıplak tenler birbirine sürtünürken, nefesleri kesik kesik ve hırçın bir şekilde karışıyordu. Yaranın kıvrımlarında parmaklar geziniyor, yumuşak amcığını ellerimle keşfederken sertleşmiş yarak hızla canlanıyordu. Onun acımasızca açılmayı bekleyen deliği karşısında durmak imkânsızdı artık.
Sertçe dayandım; ilk girişimde amcığını yırtarcasına içine aldım. Dakota titriyordu, ama karşı koymuyor, aksine daha da hevesleniyordu. Alt dudakları ısırıyor, yüzünü buruşturuyor ama gözleri alev alev yanıyordu. Her gidişimde derinlere iniyor, içini tamamen doldurdukça onun vahşi ve kontrolsüz feryatlarına kulak veriyordum. Dakikanın nasıl geçtiğini anlamadan devam eden bu kökleme seansı, dakikasında mükemmelliğe yaklaşıyordu.
Yaraktan çıkan nemli sesler havada yankılanıyor, boğazını sıkarcasına içime çektiğim havayla birlikte karnımdaki kasların kasılması daha da sertleşiyordu. Göğüslerine bastırdığım ellerimle onu sıkıca tutuyor, her hareketimde yerinde duramayan o folloş kadını iyiden iyiye çözümlüyordum. Amcığı her açtığımda daha da çığlık atıyor, sanki içinde büyüyen ateşi söndürecek tek şey benim sertliğimdi.
Dakota’nın kalçaları ritmik olarak bana eşlik ediyor, bedenimiz birbirine geçmiş halde bütün engelleri yıkıyordu. Havalandırma deliği gibi dar delik iyice esniyor, sıvılar birbirine karışırken dışarıya taşmaya başlıyordu. Sonunda dayanılmaz hale gelen bu şiddetli kökleme anında pis bir fısıltıyla “Kökle beni” dediğinde bütün gücümü toparlayıp son dalgayı vurdum. Amcığını dibine kadar doldururken ağzından kaçan ahlak dışı inlemelerle birlikte kendi benliğimizden tamamen kopuyorduk.
Odaya yayılan lezzetli ter kokusu arasında tüm sınırlar yok olurken Dakota’nın amcığı hem acının hem de hazza teslim oluşunun kanıtıydı artık. Bedenimizdeki sertlik ve hız azalmaya başlamıştı; ama o an yaşanan yoğun sikiş ve dayanılmaz inletme asla unutulmayacak bir sapkınlığın ta kendisiydi…